13 Kasım 2011 Pazar

Makaleler:

Halkla İlişkilerin Gücü
Faruk YAZAR
Halkla İlişkiler Uzmanı
Uygulamalı bir sosyal bilim olan halkla ilişkiler, genel olarak anlaşılamama sorunu yaşamaktadır. Halkla İlişkiler disiplini yüz yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen hala mesleğin tanımlanması ile ilgili tartışmalar devam etmektedir. Edward Bernays’da bu konuya dikkat çekerek, halkla ilişkilerin ne olduğunu ve ne yaptığının tam olarak anlatılamadığını belirtmektedir. Yine halkla ilişkilerin ne olduğunu ve nasıl bir etkinliği temsil ettiğini Bernays’in fikirlerinden yola çıkarak daha iyi anlayabiliriz. Bernays’in önemli ve üzerinde durulmasını gerektiren en önemli husus, onu bir efsane haline getiren yaratıcılığı ve teori ile praksis arasında kurduğu yaratıcı ilişkidir.

Bernays halkla ilişkiler faaliyetlerini bir sosyal bilimler uygulaması olarak görmektedir. Psikoloji ile halkla ilişkiler bağıntısını sürekli vurgulayarak iki yönlü asimetrik modelini bilimsel ikna üzerine kurar. Kitle psikolojisi ve kitle iletişimine büyük önem vererek, insanlar üzerinde etkin olabilecek hassas noktaları başarıyla tespit ederek psikolojinin etkinliğinden yararlanmıştır. Bilimsel verileri hedef kitle ile kurulacak iletişimde yaratıcı bir mesaja dönüştürerek ikna temelli faaliyetlerle öne çıkmaktadır.

Bernays’in temsilciliğini yaptığı iki yönlü asimetrik model, hedef kitleyi kurum ya da firmanın lehine olacak şekilde ikna etme amacını gütmektedir. Bu modelde feedback olmasına rağmen alınan feedback hedef kitleyi kontrol etmek amacını taşımaktadır. Bu modeldeki ikna süreci Freud'çu psikolojinin ikna teorisine dayanmaktaydı.

Bernays’i ilginç kılan en önemli husus, halkla ilişkiler faaliyetleri ile sağladığı yapısal dönüşümlerdir. Örneğin, The Amerikan Tobacco Company için yaptığı kampanya yapısal dönüştürme faaliyeti olarak öne çıkmaktadır. Bernays, kamuya açık yerlerde sigara içilmesini engelleyen yasakların kaldırılması için New York 5. Cadde’de "Özgürlük Yürüyüşü" adı altında kadınları sigara içerek yürütmüş ve sigarayı özgürlükle özdeşleştirmiştir. Sonuçta kadınlar kamuya açık yerlerde sigara içebilmiştir. Kadınların sigara içme nedenlerini araştıran Bernays, bunun erkeklerle eşit statüye sahip olma isteği biçiminde algılandığını tespit ederek sigara içen kadınları New York sokaklarında yürütmüştür. Kadınların yeşil sigara paketlerini elbiseleri ile uyumlu bulmamalarını yeşil rengi moda yaparak çözmeye çalışan Bernays, bunun için bir balo düzenleyerek, kanaat önderlerini etkilemeyi başarmıştır.

İki yönlü asimetrik modelle Bernays, ikna olgusunu derinlemesine kullanmıştır. Kitlesel ikna bu anlamda halkla ilişkilerin toplumu dönüştürme ya da hedef kitlede davranışa yönelik istek oluşturmada önemli bir rol oynamaktadır. Bernays, bunu yaparken kitle psikolojisinin Freud’un lider ile kitle arasındaki ilişkiyi hipnotize eden ile hipnotize olan arasındaki ilişkiye benzeten kitle psikolojisi ve ben analizi geleneğine dayanmaktadır.

Günümüzde halkla ilişkilerin basın bülteni yazmak ya da basınla ilişkiler olarak zannedilmesi konunun ne kadar yüzeysel olarak ele alındığının ve anlaşılmadığının bir göstergesidir. Bernays, halkla ilişkileri sosyal bilimlere dayalı geniş bir uygulama alanı olarak görmektedir. Nitekim Bernays çok çeşitli alanlarda halkla ilişkiler uygulamaları gerçekleştirmiştir: kriz yönetimi, pazarlama amaçlı halkla ilişkiler, propaganda, sanat faaliyetlerinin tanıtım ve organizasyonları gibi pek çok konuda kampanyalar gerçekleştirmiştir.

Bernays, psikolojiden özellikle yararlanmıştır. Kampanyalarını planlarken psikologlara danışarak planlamıştır. Bernays, halkla ilişkilerin hem teorisini hem de uygulama alanlarını geliştirmiş ve sonuçta kamuoyunun ikna edilerek davranışlarının değiştirilebileceğini ispat etmiştir. Bu gelişmeler sosyal bilimlerin gündelik hayatta neleri ikame edip, neleri değiştirebileceği konusunda çok önemli gelişmeler kaydetmiştir.

Bernays’ın halkla ilişkiler faaliyetine konu olacak meselelere derinlemesine yaklaşmıştır. Sorunu bilimsel araştırmalarla ve stratejik enformasyonlarla anlayarak yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunmuştur.

İki yönlü asimetrik model her ne kadar teorisyenler tarafından eleştirilse de bu modelin bilimsel ikna temelli motivasyonel iletişim yöntemi toplumsal dönüşüm konusunda ve siyasette oldukça etkili bir modeldir. Bernays iki yönlü asimetrik modelde halkla ilişkiler programlarını belirlerken "Sosyal bedendeki sinirleri doğru yerden bulmaktaydı. Böylelikle doğru tepkiler alıyordu."

Bernays iki yönlü asimetrik modelin yanı sıra iki yönlü simetrik modeli de uygulamıştır. En dikkat çekici halkla ilişkiler faaliyetlerini de iki yönlü asimetrik modele göre planlamıştır. Yaşadığı dönem itibarı ile ikna dolayısıyla propaganda çok popüler ve önemli bir araç olarak kabul ediliyordu. Şimdi her ne kadar hedef kitleye uyarlanmayı ve feedback’e göre konumlanmayı tercih eden yaklaşımlar revaçta olsa da özellikle siyasetin ve küresel firmaların bunu önemsediğini düşünmemiz biraz güç. Sosyal ikna artık daha sofistike manipülasyon araçları ile uygulanmaktadır.

İletişim mesajlarının çok dağınık ve yoğun olması hedef kitle olarak bizlerin nasıl dönüştüğünü karmaşıklaştırmaktadır. Bunda medyatik dilin ve özellikle televizyonun algılarımızı kontrol altına alma çabası büyük rol oynamaktadır.

Sosyal bilimler ve özellikle sosyal psikoloji önümüze kamuoyunu şekillendirmek için çok önemli veriler sunmaktadır. Toplumsal mekanizasyonun işlevi ve motifleri anlaşıldığında bu sistemin kodlarının yeniden programlanabileceği açıktır. Halkla ilişkiler bu anlamda sosyal problemlerin aşılmasında, ekonomik atılımların sağlanmasında toplumsal sinerjiyi oluşturma ve harekete geçirmede önemli roller üstlenebilir. Örneğin halkla ilşkiler mensupları, marka kültürünün zenginleştirilmesi ve yaygınlaştırılması, sanayileşme kültürünün gelişmesi, şehir, ülke lobiciliğinin geliştirilmesi ve sosyal problemlerin aşılması konularında kritik çalışmalar yapabilirler. Halkla ilişkiler bir kültür oluşturabilir, toplumsal sinerjiyi harekete geçirebilir, kamuoyu diplomasisini kullanarak iç ve dış politikaya katkılar sağlayabilir. Halkla ilişkiler bu anlamda yeniden düşünüp gerçekte neleri başarabileceği gösterilmelidir. Bernays bu bağlamda çok önemli bir model olarak karşımızda durmaktadır.





Yazar: P.Bahar Özbal  

Halkla İlişkiler nedir,ne değildir?

Halkla İlişkilerde başarı sağlamanın yolu, halkla ilişkilerin ne olduğunu, ne olmadığını, neden ve nasıl işlediğini bilmekten geçer. Aksi halde, asla doğru ekibi kuramaz, bilinirliği arttırıcı stratejileri oluşturamaz, marka inşasında doğru yolu kurgulayamaz ve en kötüsü de bunları ölçümleyemezsiniz. Halkla ilişkilere ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz ya da bu sektöre yeni adım atamış veya yıllardır bu konuya emek vermiş… Halkla İlişkileri anlamadığınız taktirde, asla doğru hizmeti aldığınızdan ya da doğru hizmeti sağladığınızdan emin olamazsınız…
Halkla İlişkilerin Ne Olduğunu ve Ne Olmadığını Öğrenin!
Halkla İlişkiler firmaları ile çalışmaya karar vermiş ya da hali hazırda bir halkla ilişkiler departmanına sahip firmaların pek çoğu, bu alanda hizmet verenlerden ellerinde sanki bir sihirli değnek varmış da bir anda mucizeler gerçekleştirme yetisine sahiplermiş gibi büyük beklentilerin içine girerler. Bu büyük beklentilerinin de değneğin dokunması süreci kadar kısa bir zamanda gerçekleşmesini umarlar. Bu noktadaki çoğu şirketin bir diğer ortak noktası ise markalaşma sürecinde halkla ilişkilere gelene kadar pek çok hayal kırıklığını göğüslemiş ve beklentilerinin karşılığını; reklam, medya satın alması, online pazarlama ve benzeri gibi alanların uzmanlarından alamadıklarını ve son çare olarak kendilerini PR’ın mucizevi kollarına bıraktıklarını söylemesidir. Oysa bilmedikleri: Halkla İlişkilerin bu mucizeyi asla garanti edemeyeceğidir.

Seçtiğiniz çözüm ortağının güçlü bağlantıları olması, sektörü çok iyi tanıması bile böyle bir mucizenin gerçekleşmesi için yeterli değildir. Aksini iddia ediyor ve kısa vadede size güçlü bir marka kaplaması yapacaklarını vaad ediyorlarsa, yalan söylüyorlar demektir! İyi bir Halkla İlişkiler firması ya da bu iş ile uğraşan kişinin marka ihtiyaçlarına göre iletişim planlaması yapması ve bunu da markaya özel kılması gereklidir ki güçlü olduğunu söylediği bağlantılarını, ilişkilerini yıldırmadan hizmet verdiği firma ya da firmalar için kullanabilsin. Tanıdıklarının önemli isimler olması bu tanıdıkların size yarar sağlayacağı anlamına gelmeyeceğini bilmenizde fayda var.

Uzun yıllar halkla İlişkiler sektörüne hizmet vermiş biri olarak altını çizmek istediğim bir diğer konu da halkla İlişkilerin, pazarlamanın hiçbir branşı ile karşılaştırmaması gerektiğidir. PR, reklam değildir! Muhabirler, gazeteciler, editörler hatta blog yazarları sırf biz basıl bülteni gönderiyoruz diye her şeyi bir tarafa bırakarak sizin markanız hakkında yazılar kaleme almaya başlamayacaklar. Dünyanın hemen her yerinde yayıncılar, PR’cıların bülten bombardımanı ile karşı karşıyadırlar. İşte bu yüzden onlara bilgi aktarmakla yükümlüyüz, yayınlanmaya değer bilgiler kaleme almak bunu yaparken de reklam dilinden uzak durmak mecburiyetindeyiz. Eğer yayıncılara saygı gösterir, ev ödevimizi doğru şekilde yapabilir ve yazı işlerinde görev yapmakta olanlara değerli bilgiler sunabilirsek doğru basın kaplaması yapabiliriz. Bu da uzun ve meşakkatli bir süreçtir. İşte büyük sözlerle kısa vadede çözüm sunulamayacak olmasının gerekçesinin nedeni de bu süreçte saklıdır. Eğer anlık patlamalarla ilerlemek istiyorsanız o zaman doğru adresiniz reklam olmalıdır, halkla ilişkiler değil…

Halkla İlişkilerde Kullanılan Araçlar





Ahmet Polatlı
 Halkla ilişkiler uzmanları, pazarlamaya ilişkin kararlara ürünün veya hizmetin tüketiciye nasıl ve nerede sunulması gerektiğine ilişkin bilgiler sunarak yardımcı olurlar. Pazarlama karması içinde halkla ilişkiler tanıtım faaliyetleri, hususi 1 takım hadiseler, sergiler vs. düzenleyerek potansiyel tüketicinin dikkatini çekmeyi başararak pazarlamaya yardımcı olur. 


Halkla ilişkilerde ,erek kitleyle kontak kurulup,haberleşmenin sağlanabilmesi sebebiyle hem şahsi hem de şahsi olmayan muhtelif araçlardan yararlanılır. Halkla ilişkilerde kullanılan vasıtalar arasında, radyo, televizyon, kitap, gazete, dergi, broşür, el kitapları, afiş, el ilanları, bültenler, yıllıklar, toplantı, sergi, seminer vb. vasıtalar bulunmaktadır. Planlama yapılırken, erek kitleye iletilecek mesajların hangi araçlarla iletileceği önceden belirlenmelidir. Burada esas amaç, erek kitleye mesajların, en dar zamanda, en az maliyetle ve en elverişli hangi araçları kullanarak iletilmesinin belirlenmesidir. 


Halkla ilişkiler uygulamalarında kullanılan epey sayıda ve türde vasıta bulunmaktadır. Bununla ile, herhangi 1 işletmenin halkla ilişkiler çalışmaları sırasında, söz konusu araçların tamamının kullanılması gibi 1 mecburiyet bulunmamaktadır. Bu konuda kritik ve uyulması mecburi olan kural, yapılacak uygulamanın bütün yönleriyle (hedef kitle, süre, bütçe, personel vs.) değerlendirilmesi ve vasıta seçiminin, bu epey yönlü değerlendirme sonrasında yapılmasıdır. 


A.Yazılı Araçlar: 


Yazılı vasıtalar, gazeteler ,basın toplantısı ve basın bülteni,dergiler ve işletme tarafından hazırlanıp yayınlanan vasıtalar olan broşürler ,bültenler, el kitabı,yıllık ,afişler,pankartlar ve el ilanları bi şekilde özetlenebilir. 


Haberlerin halkla ilişkiler amaçlı bi şekilde gazete ve dergilerde istenilen kapsamda yayınlanması,hayli karmaşık ve ihtisas gerektiren 1 iştir.Burada en kritik mesele ,gazetenin geleneksel tutumuna ve düzenine halkla ilişkiler biriminin uymak zorunda olmasıdır.Halkla ilişkiler birimleri gazetelere hem takdir yetkisi bırakmalı hem de zorlamalardan kaçınmalıdır.Gazetelerden 1 halkla ilişkiler aracı bi şekilde yararlanmada dikkat edilmesi gereken diğer 1 nokta ise haber niteliği taşıyan mesajların zamanlamasıdır.Gazetelerin halkla ilişkiler aracı bi şekilde sahip oldukları kaliteler dergiler sebebiyle de geçerlidir.Dergilerin hedeflediği kitleler olduğu gibi okuyucuların da tercih ettikleri dergi türleri bulunur.Dergiyi gazeteden ayıran en kritik fark vakit yani 2 yayın arasındaki süredir.


Yazılı ve görüntülü medyaya haber aktarmakta kullanılan en yaygın yöntemlerin başında basın toplantısı ve basın bülteni gelir.Basın toplantısının başından sonuna kadar bütün aşamaları halkla ilişkiler görevlilerinin gözetiminde olmalıdır.Basın toplantısının başarısı alakadar konunun sadece kitle kontak araçlarında mekan almasına değil,kamuoyunda yeterince yankı yapmasına , alaka görmesine bağlıdır.kamuoyunda lazım yankıyı ve ilgiyi göremeyecek olayların basın toplantısına mevzu edilmemesi gerekir. 


Kuruluşa ilişkin hadiseler ya da gelişmeler haber niteliği taşıyorsa yazıya dönüştürülerek basın bülteni haline getirilir.Basın bülteni,olayın alakadar kurum tarafından haberleştirilip medyaya dağıtılmasıdır.Basın bültenlerinin hazırlanmasında ve ilgililere yollanmasında yine en büyük vazife halkla ilişkiler birimine düşer.Basın bülteni epey sık kullanılan 1 araçtır. 


Bazı durumlarda gazete ve dergilerde makale yayınlamak gerekebilir.Bunlar genellikle yazı,fıkra,köşe yazısı, ufak yorumlar biçiminde olabildiği gibi , okuyucu mektubu biçiminde de düzenlenebilir. 


Broşürler ,kurum tarafından hazırlandıkları sebebiyle belirli üstünlükler taşır.Broşürün içeriği tümüyle kuruluşun denetimindedir.Bu yüzden broşürü istenilen şekilde hazırlamak ve süreci baştan sona kontrol altında tutmak mümkündür.Bu, broşürü dergi ve gazetelerden ayıran en kritik farktır.Halkla ilişkiler çalışmalarının anlatılması arasıra daha epey sayıda sayfaya gereksinim gösterebilir.Bu durumda broşür yerine el kitabı hazırlamak gerekir.El kitapları sayfa bi şekilde daha fazladır ve yalın referans kaynağı bi şekilde konuların açıklanmasına yardımcı olur. 


Bültenler konuyla alakadar olan kişilerin dikkatlerine sunulan çalışmalardır.Bültenlerin içinde ilgilinin dikkatini çekecek yan bilgilere, aktüel verilere ve olaylara da mekan verilmektedir.Bültenler kuruluşların iç halkla ilişkilerinde sık sık kullanılmaktadır. 


Yıllık , kuruluşun 1 sene içinde gerçekleştirmiş olduğu çalışmaları açıklayan ve ansiklopedik bilgiler kapsayan 1 yayın türüdür.Yıllıklar çoğunlukla kurumun fiil çevresi içinde kalan kişilere gönderilir. 


Geniş yığınlara öz anlatımla belirli iletiler gönderilmek zorunda kalındığında kullanılan araçlarda biri de afişlerdir.Afişlerde resimle anlatım ön plandadır.yalnız kullanılan kelimeler de resimlerin anlamını tamamlayıcı veya güçlendirici olmalıdır.Bu yüzden afişler son aşama yoğun 1 düşünsel ön hazırlığa gereksinim gösterir. 


B.Yayın Araçları: 


Yayın araçları denildiğinde ilk akla gelen vasıtalar radyo ve televizyondur. 


Radyo, halkla ilişkiler faaliyetlerinde epey sık kullanılan etken araçlardan biridir.Radyonun hemen hemen her programlarından bu konuda yararlanmak mümkündür.Haber bültenleri , sohbetler, açık oturumlar , röportajlar üstelik dar anonslar dahi birer halkla ilişkiler programı mümkün. 


Televizyonun söyleneni imaj birlikte güçlendirmesi,görüntüyü ön plana getirip belirli 1 fikir ya da görüşü oluşturmaya yardımcı olması onu daha etken 1 duruma getirmektedir.Radyo sebebiyle söylenenleri televizyon sebebiyle de söylemek doğru olur. 


C. Festivaller: 


Festival veya şenlik düzenlenmesi ,epey sorunu olan ,yorucu ve koşuşturmayı gerektiren 1 çalışmadır.1 tek kuruluş bu işin altından kolay kolay kalkamaz.Onun sebebiyle belirli kuruluşlar veya kişilerle işbirliği yapılması gerekir.Halkla ilişkiler tekniği içinde muhtelif toplumsal olaylardan yararlanılmaya çalışılır.Bu çeşit hadiseler kritik birer fırsattır.1 kentin kurtuluşu ya da kritik 1 ürünün tanıtımı ve dolayısıyla tüketimi hızlandırmak sebebiyle düzenlenen yöresel düzeydeki festivaller kadar ülke düzeyinde ses getiren kritik sinema, musiki festivalleri halkla ilişkilerle uğraşanlara böyle 1 fırsatı vermektedir.Günümüzde gelişmiş kitle kontak teknolojisi ,gerektiğinde bu çeşit etkinlikleri en ırak yerlere duyurabilmektedir.Bu konuda halkla ilişkiler uzmanlarına büyük vazifeler düşer. 


D. Yarışmalar: 


Değişik kesimler ya da farklı şahıslar arasında düzenlenen yarışmalar kamuoyunun ilgisini kuruluş üzerine çekmek sebebiyle düşünülmüş entresan yöntemlerden biridir.Yarışmalar herşeyden önce ödüllü olmak zorundadır.Bu ödül hem ilgiyi arttırır hem de yarışmaya daha ciddi 1 görünüm kazandırır.Yarışmalarda amaç daha epey kişinin katılmasını sağlamaktır.Bunun sebebiyle de müsabaka konularının iyi seçilmiş olması gerekir.Yarışmalarla hem yararlı 1 çalışma yapılmış ,belirli 1 mevzu işlenmiş olur hem de kuruluşun tanıtımıyla alakadar kritik 1 adım atılmış olur.Bu tanıtımdan sadece kuruluşun toplumsal çevresi değil eşdeğer zamanda yarışmalara alaka duyan herkes nasibini almaktadır.Kuruluşun toplumsal statüsünün yükselmesinde müsabaka kritik 1 araçtır. 


E. Sergiler: 


Çizgilerle anlatılan mesajları 1 araya toplayan sergiler son yıllarda hayli sık kullanılan 1 metot haline gelmiştir.Kuruluşları ve onların çalışmalarını tanıtıcı nitelikteki sergiler belirli koşullara uymak zorundadır.Bu şartlar beklenen sonucu elde etmeyi kolaylaştırır.Herşeyden önce sergi anlatmak istediklerini kolayca anlatabilmelidir.imajlar olabildiğince açık olmalıdır.Sergiler yalın 1 anlatım içinde ve bu anlayışa elverişli bi şekilde düzenlenmelidir.Sergileme süreci halkla ilişkiler görevlileri tarafından izlenmeli ve kuruma ya da kurum belleğine aktarılmalıdır. 


F. Toplantılar: 


Toplantıların konuları kadar toplantıya katılanlar ve olayın kamuoyuna duyurulması da önemlidir.mevzu aktüel olmalı , kritik olmalı ve olabildiğince geniş 1 kitlenin alaka alanına girmelidir.Toplantıların mekan ve vakit seçimine de itina göstermek gerekir.Halkla ilişkiler açısından kritik olan ,toplantının kitle kontak araçlarında mekan alması ,yankı bulması ve alaka çekmesidir. 


G. Törenler: 


Günümüzde törenler de birer halkla ilişkiler yöntemi olmuştur.Üst seviye devlet yöneticilerinin katılması, ülkenin muhtelif alanlarda ad yapmış kişilerinin törenlere gelmesi ,olayı medyaya aktarmak sebebiyle yeterlidir.Törenler sebebiyle birçok bahane bulunabilir.Kuruluş içi halkla ilişkilerde de 1 vasıta bi şekilde törenlerden yararlanılabilir.Önemli olan , 1 noktayı yakalayıp onu halkla ilişkiler çalışmalarıyla bezemek , süsleyip topluma sunmaktır.Törenler kuruluşlar sebebiyle halkla ilişkiler açısından epey entresan fırsatlar sağlar.Halkla ilişkiler uzmanları hem bu noktaları yakalamalı hem de entresan düzenlemelerle insanların takdirini kazanıp , ilgisini çekebilmelidir.Bu takdir ,hem kuruluşa hem de kuruluşun halkla ilişkiler birimine ait olacaktır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder