29 Aralık 2011 Perşembe

Bir Ayrılık Filmi Final Ödevi

 İki ayrı kişiliğin birbirinden  ayrılması üzerine  kurulmuş, ülkeler arası ayrılığa benzediği karmaşık bir tablo ele alınmıştır.Öyle ki;İran ın  Dün ya ülkeleri üzerinde kapsamlı bir farkı değerlendirilmiştir."Kapalı Kutu" tabiri ile anılan İran ın sosyal yapısını, iletişimin hangi unsurlar üzerinde kurulduğu ,dini inançların çok fazla bir değere sahip olduğu yargısı bu filmde apaçık belirtilmiştir.
 Zamanla insanların fikirlerinin yaşadığı çevre koşulları yaşam tarzı hürriyet kavramlarına bağlı olarak değiştiği görülüyor.İnsanların memnun olmadığı veya kişiliğini tam olarak yaşayamadığı ortam; daha önce  tek bir beden de  birleşen iki kalbi tam ortadan ayırabiliyor veya ayrılığa sürükleyebiliyor.Ve bu ayrılık  sonucunda kişilik sorunları beraberinde bunalımı getiriyor.
Bazen gerçekleştirmek isteğimiz amaçlarımız; aslında hiç aklımıza gelmeyen ve oluştuğunda bizi fazlasıyla üzen bir çıkmazın peşinden  götürüyor.Tıpkı bir zincirin halkaları gibi; biri koptuğunda diğerleri de yavaş yavaş kopmaya başlıyor..Hatta bu amaçlar hayatı yaşanmaz hale getirmeye başlıyor,daha dramatik bir tabirle hayatı bireye zindan ediyor.Gerçekleştirmek istediğimiz amaçlarımızı belki de biraz olsun zamana bırakmak gerekiyor.Bazı kararlarmız ailemiz ve sevdiklerimizi de düşünerek almamız gerekiyor belki de..


 Bu filmde gerçeğin çok yönlü ve taraflı olduğu görünmekte,duygusallığın ve ikilemde kalmanın insana verdiği  üzüntü işlenmektedir.Bir tarafta baskıcılığın ve özgür olamamanın etkisiyle Batıyı kurtuluş olarak gören zihniyet,diğer tarafta kendi ülkesini her ne olursa olsun herşeyiyle kabul edip ve bir çok konuda da duygusallığı ile ön plana çıkan karartı bir düşünce...


 İletişimin verimsiz hale gelmesinden itibaren kavga üzerine yoğunlaşma hakim oluyor.Bu da bağların kopmasını  tetikliyor..Sorumluluk çerçevesinin sadece tek bir kişilik üzerine yüklenildiği görünmekte ve küçük yaşta karar verme aşamasına getirmekle üzerinde aşırı derece de psikolojik baskı uygulanmaktadır.Yalanlarla birlikte güvensizlik yaratan düşünceler küçük bir zihnin karışmasına neden oluyor.Çocuk psikolojisinde dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de, kendi özel yaşamını okul hayatına yansıtması olası bir durum..Örneğin; filmde çocuğun, aile yaşamında gördüğü şiddeti çizdiği resimlere yansıtması gibi..


 Filmde parantez açılan noktalardan biri de;İslamiyet ve dini etkiler ,İşte dini kaygılar,gurur,maddi imkansızlıklar,evlilik,çocuklar,suç,ceza,günah gibi kavramların yani yaşamı oluşturan temel oluşumları  bu filmde hepsinin gözden geçirildiğini görüyoruz.


 Sorunların  yasaların uygun gördüğü şekilde çözülebileceği düşüncesi ve tereddütler görüldüğünde yemin edilemeyeceği dini inancı hakim...
İki uçlu bir yalnızlık filmi..Kadının gördüğü yalnızlıkla erkeğin gördüğü yalnızlık eşdeğer değil..Kadın düşüncelerinde yalnız olduğunu anlayıp üzüntü içine saplanıyor. Erkek de daha ciddi meseleler dururken karşı görüşün olmasını anlamlı bulmuyor..  İletişimde çatışmanın somut bir örneği...


 Sanki bir köşe kapmaca başlıyor filmde...Kim suçlu,kim haklı bir türlü karar veremezken  bir yandan da olayın bize gösterilmeyen yanlarının da verdiği gizemle ahlaki olarak bir hesaplaşma başlatıyor.


 Film esasen  biraz kadınlar ve onların erkek egemen yaşama ne kadar da boyun eğmek  zorunda bırakıldıkları  üzerinde ilerliyor.


 Filmde mahkemeyi yürüten hakimin gözünden olayı bize göstermesi ile de kararı size bırakıyorum  demek ister gibi kullanıyor kamerasını.Seyirciyi her sahnesinde ikiye bölmeye devam etmektedir..


 Ve son olarak  belli bir hedefimiz varsa, bunu  zamanı gelmeden yapmanın kötü sonuçlar doğurabileceğini düşünmeli ve yaşam biçimimiz çevremiz sosyal yapımız her ne konumda olursa olsun huzuru kaçırabileceğini hayatımızın sonunu psikolojik anlamda getireceğini  gelecek pahasına geçmişteki tüm yaşanılan güzellikleri kaybedeceğimizi arkamıza baktığımızda kazanmak istediklerimizin yanında aslında kaybedeceklerimizin daha fazla olacağını unutmamalıyız.